uçmak

uçmak
-ar nsz
1. 飞行, 飞, 飞翔, 翱翔: Denizin üstünde martılar uçuyor. 海鸥在海上飞翔。Üstümüzden turnalar uçuyordu. 仙鹤从我们头上飞过。
2. 挥发, 蒸发: Bazı sıvılar çabuk uçar. 某些液体挥发得很快。Kapağı açık kalınca şişedeki benzin uçmuş. 瓶盖一敞开, 瓶里的汽油就挥发掉了。
3. 飞驰, 疾驰: Otomobil uçup gitti. 汽车疾驰而过。
4. 飞下, 落下; 滚下, 掉下来, 摔下: yardan \uçmak 从悬崖上摔下
5. 褪色, 掉色; 变苍白, 发白: Bu kumaşın rengi uçmuş. 这布掉色了。Heyecandan Ahmet'in rengi uçmuş. 艾哈迈德气得脸都发白了。
6. 乘飞机走: Yarın İstanbul'a uçuyorum. 明天我乘飞机去伊斯坦布尔。
7. 【口、谑】消失, 消逝; 不知不觉地消失, 悄悄溜走: Bizim kitaplar uçmuş. 我们的书不知都到哪去了。
8. 很高兴, 十分喜悦: Sınavı kazandığını duyunca sevinçten uçtu. 他一听说考试通过了, 高兴得跳了起来。
9. (因受自然灾害)倒塌, 坍塌; 毁成瓦砾。Fırtınadan evlerin çatıları uçtu. 风暴把房顶都掀掉了。Minarenin üstü uçtu. 清真寺塔顶倒塌了。
◇ Uçan kuşa borçlu olmak 一身都是债, 债台高筑 Uçan kuştan meden ummak (不作任何劳动)坐待良机
II
is. 旧́ 天堂, 天国; 乐园, 乐土, 极乐世界

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • uçmak — uçmak, cennet I, 118, 119; III, 374 uçmak I, 163, 164, 483; II, 45, 324; III, 240 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • uçmak — 1. nsz, ar 1) Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu. S. F. Abasıyanık 2) Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uçmak — cennet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıldız akmak (veya kaymak veya uçmak) — yıldız gökyüzünde hızla yer değiştirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzi atmak (veya uçmak) — ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak Necdet in benzi atıyor, kesik kesik soluyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beti benzi kireç kesilmek (veya atmak veya solmak veya uçmak veya kül kesilmek) — herhangi bir sebeple kanı çekilip yüzü solmak, korkmak Baksana, beti benzi kül kesildi. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuş gibi uçup gitmek (veya uçmak) — 1) çok kısa süren bir hastalıkla ölmek 2) çok kısa sürmek, geçmek Baktım seneler kuş gibi uçuyor / Baktım sonum bir avuç toprak. B. Necatigil …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sevinçten uçmak — çok sevinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rengi atmak (veya kaçmak veya uçmak) — 1) solmak Rengi uçmuş kenarları yenmiş ... bir fotoğrafı var. A. Ş. Hisar 2) korku, heyecan vb. sebeplerle benzi sararmak Kadınlar da bu defa Tevfik i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, Tevfik in rengi uçtu, dudakları titredi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzi uçmak — yüzü sararmak Benzi uçtu, dudaklarındaki gülümseme soldu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüksekten uçmak — 1) yükseklerde dolaşmak 2) argo palavra atmak, çok abartmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”